Gözlerinin üzerindeki siyah çizgilerden nefret ettiğimi belli etmeden, usulca sildim göz yaşlarını. Dudaklarımı ruj izi olmasın diye dokundurmadım sana. Pimpirikliyim, biliyorum. El ele tutuştuğumuzda sivri tırnakların canımı acıtsa da sıkı sıkı sarılırdım sana. Geçti o günler. Artık esrar perdesi aralandı ve aramızda olan biten ne varsa geride kaldı. Aşk meleği, terk etti bizi. Giderken yalanlarını da yanında götürdü. Canımı iste vereyim şu an seve seve. Yaşamak zevk vermez artık bu saf ve zehirlenmiş bedene. İçki fayda etmez. Uyuşturucu kesmez. Esrar çekiyorum sadece. Gizemle dolduruyorum beynimi. Hep öyle değil mi ki ? Akılsız başın suçunu çekiyorum.
Sana aşık olmakla en büyük salaklığı yaptığımı anladım. Tüm özgürlüğümü sana verdim. Kendimden geriye bir şey bırakmadım. Mutlu olacağımı düşünürken, ızdırap dolu kör bir kuyunun içinde buldum kendimi. Sonumu biliyordum. Böyle olacağını tahmin ediyordum. Aşık olduğum son insandın. Birazdan öleceğim ve geride aşkımdan öldüğüme dair hiçbir kanıt bırakmayacağım. Otuz bir senelik ömrümün sonuna , kinle, lanetle, nefretle , ihtirasla ve bir hışımla geldim. Gelirken geciktirici kullanma gereği duymadım. Aheste aheste, sindire sindire, durup İstanbul’a bakarak, derin derin nefesleri birer birer tüketerek, insanları izleyerek… en sert şekilde giderken düz duvara çarpmış gibi durdum şimdi. Kaos ortalığı kaplamış, kulakları tırmalayan rock müzik her yanı sarıyorken sanki Çanakkale’de cephedeymişim de kurşunlar yağmur misali üzerime akıyormuş gibi hissediyorum. Saat gecenin üçü ve yapayalnız oturmuş vasiyetimi çiziyorum. Terk ettiğim sevgilim çıplak, bir ayağında çorap ve akrep gibi zehirli iğnesiyle üzerini örtme gereği duymadan yüzükoyun uzanmış yatıyor yatak odamın kral yatağında. Bardağımda iki yudum göz yaşı kalmış. Kurumuş içimi nemlendirmek adına tek seferde boca ediyorum ve sanki beni içinde bulunduğum karmaşadan kurtaracakmışcasına içime çekiyorum. Hareketlerimi anlamlandıramıyorum. Doğdum, bir çok gün yaşadım ve şimdi kendi kendimin sonunu yazıyorum. Bu sefer mutsuz son.