Hani hep derler ya eskiden buralar dutluktu diye… İşte o dutluklardan birindeyim. Daha tramvay icat edilmeden önce, sultanahmetsultanahmete sadece minibüslerle ulaşım sağlanırkene oturduğum bankın olduğu yerde yeller esiyordu. O zamanlar istanbulun her bir tarafında dut ağaçları vardı. Artık o dutlukların yerinde yeller esiyor. Oturduğum yer İstanbul’un tarihi yarımadasındaki Sultan Ahmet Camii ve Ayasofya müzesi arasında kalan çevre düzenlemesi gayet iyi yapılmış bahçelik kısım… Bir ramazan gecesi sahur yapmak için gittiğimiz Sultan Ahmet’te yer bulamayıp çöktüğümüz banktaki halim vahim. Eskiden oralar hep dutluktu, şimdiyse istanbulun her bir yanı hep bir bina…