Ağlamak geliyor şimdi içimden ama bir türlü gerçekleştiremiyorum bu isteğimi. Gözyaşlarım içime akıyor her defasında. Cehennem ateşinde ısıtılmışcasına yakıyor içimi gözyaşlarım… kendi kendime zarar ziyandayım. Matem dolu bir ses işitiyorum. Benden başka kimse duymuyor. Bir tek bana sesleniyor. Kahrol diyor. Hakettin bunu diye sonuna ekliyor. Neydi ki benim suçum? Ne yaptımda cehennemi dünyada yaşıyorum. Acıma katlanamıyorum. Cehennem olsa dayanırım. Ama işte yaşarken buna katlanamıyorum. Terkettiğinden beri aynı durumdayım. Deli divane bir adamım. Yavaş yavaş ateşler üzerinde yanmaktayım. Her zaman ben mi kaybeden olmak zorundayım. Bir kere gülmez mi yüzüm şu hayat denen şeyde. Şansı es geçtim bir damlası dahi yok bende. Ama normal olsun istiyorum bir şeyler bir kere de. Izdırapların en elemlisi ayrılmaz dostum oldu. Dost hep acı söylüyor. Feci yakıyor. Yutkunamıyor, uyuyamıyor, düşünemiyor, hareket edemiyorum. Hiç bir şey yapamıyorum. Varlığımdan haberdarım ama yaşamıyorum. Bitkilerden farksız bir durumdayım. Ağlamak geliyor şimdi içimden. Tutmuyorum, koyveriyorum göz yaşlarımı… gidecekleri yeri bilmiyorlar ve hep içime içime işliyorlar. Dışarıda sanki vesikalık fotoğraf için poz veriyormuşcasına sırıtan bir sima, içeride kor ateşlerde yürüyen bir yürek. Tezatlar ülkesinin kralı olarak ızdırap çekiyorum diyorum. Kendimle ters düşüyorum. Herhalükarda içinde bulunduğum durumu beğenmiyorum… ağlamak geliyor şimdi içimden ve ağlıyorum…